İÇİ PAMUKLARLA SARILMIŞ, OKSİJENİ VE SICAKLIK DERECESİ KONTROL EDİLMİŞ BİR FANUSTA BÜYÜYEN ÇOCUKLAR

İÇİ PAMUKLARLA SARILMIŞ, OKSİJENİ VE SICAKLIK DERECESİ KONTROL EDİLMİŞ BİR FANUSTA BÜYÜYEN ÇOCUKLAR

Gülsüm TURAY

Psikolojik Danışman

Nisanın ilk haftası bayadır bir şeyler yazma sızısı ile ara ara laptopu açıp ya da telefona aldığım notlara göz gezdirince karar verdim, kesinlikle “helikopter ebeveynler” den bahsetmeliyim. Hep birlikte bugün mükemmel ebeveynler olalım istiyorum. Bizim bir parçamız olan dünyada eşi olmayan kıymetli yavrularımız… Onlara daha korunaklı bir hayat sunabilmek için ne yapabiliriz? Gelin bir fanusa almayı deneyelim. Ama bir dakika! Fanusa alalım dedik de önce içini konforlu bir hale getirelim. Kafasını vurur maazallah önce içini pamuklarla saralım. Oksijen alabilmesi için delikler olsun üzerinde lakin toz zerreciklerinden korumak için ince bir süzgeç olmalı. Sıcaklık derecesini takip edebilmemiz için bir de termometre… 21 derece iyidir galiba ama emin olamadım ben bunu bir doktoru ile konuşayım mutlaka hemen not ediyorum. Evet, çocuğumuz için güvenli ve konforlu bir alan şu an hazır. Tabi ara ara D vitamini için dışarı çıkarmak gerek arabayla gideriz bir yerlere.

Aklıma gelmişken bugün protein ağırlıklı bir menü hazırlayayım. Okuldan gelince duşunu alsa, yemek, dinlenme derken bir saat sonra ödevlere başlarız. Matematikte tüm soruları cevapladı mı acaba? Sabah serindi hava, ceketsiz teneffüse çıkmamıştır inşallah. Yemekten önce de ellerini yıkaması için hep hatırlatıyorum ama kesin unuttu ya! Öğretmenini arayıp hatırlatmasını istesem mi ki? Dün resim dersi için verdiği ödevi çok iyi yaptık. Hoca astı mı ki panoya? Astıysa hangi köşeye astı? Üsttedir umarım. Bak ona bir de dünya çizip üstüne bir slogan yazsak daha çok hoşuna giderdi. Tüh! Geç aklıma geldi. Salih ile olan problem çözüldü mü ki? Hayır benim çocuğum hassas öyle kavga filan edemez. Annesini arayayım bu Salih’in ne demek ya oyuna benim çocuğumu almamak? Öğretmen bu problemi çözemez. Neydi bu çocuğun annesinin adı? Ya da dur! Şimdi oyun oynarken çocuğuma bir çelme takarlar, ittirirler düşer dizi kanar. Hiç gerek yok. Ama öğretmen yine de bir kızsın akşam arayıp bir öğreneyim son durumu.

YÜKÜ AĞIR EBEVEYNLİKLER

Çok zor bu ebeveylik… Çok kaygılı, hep mükemmellik, çocuğun bireyselleşmesine müsaade etmeyen, yükü ağır bir ebeveynlik… Başarısızlığa tahammülü olmayan, çocuklarının hayatındaki olumsuz duyguları cımbızla çekip alan, birincilikten başka yerde çocuğunu konumlandıramayan, kaybetme korkusunun yoğun olduğu, bağımlı çocuklar yetiştiren, düşmesine izin verilmeyen, ailesinin nefesini hep ensesinde hisseden, adım atarken ailesinin tepkilerini düşünen, sorulan sorular karşısında korkuyla gözlerimize bakan, endişesini vücut diliyle bizlere anlatan; yiyeceği yemek, giyeceği gömlek, okuyacağı okul, seçeceği meslek ve eşin ailesi tarafından belirlendiği sadece “evet” demesine müsaade edilen özel çocuklar… Hani şu psikolojik danışmanların yaptığı çalışmalarda yaşadığı kaygı, üzüntü, yalnızlık duygularının nedenlerini bulmaya çalışan çocuğun kâğıtlara neden olarak önce anne babasını yazdığı sonrada ya aileme söylerse diye endişe edip silip silip yazdığı, emin olunca psikolojik danışmanının söylemeyeceğinden büyük harflerle yazdığı “ANNE ve BABAM”…

Daha detaylı bakacak olursak…

  • Çocuklarınızın ödevlerini kim yapıyor?
  • Online ders sırasında kaç kez cevabı kulağına fısıldadınız?
  • Öğretmeni ile telefonda konuşurken kaç kez diyeceklerini kısık sesle söylediniz?
  • Hangi problemlerini kendisinin çözmesine müsaade ediyorsunuz?
  • Çocuğunuzun başarısını kendi başarınızmışçasına sahipleniyor musunuz?
  • Çocuğunuz başarısız olduğunda onu sevginizden mahrum ediyor musunuz?
  • Çocuğunuzun gideceği kurslara kim karar veriyor?
  • Çocuğunuzun sıkılmasına izin vermeden etkinliklerle tüm gününü planlıyor musunuz?
  • Okula başlamadan okuma yazmayı, ritmik saymayı, çarpım tablosunu öğrettiniz mi?
  • Ya öğretmenleri, arkadaşları, akrabalarımız onu yanlış tanır diye endişeye kapılıp her şeyi onun adına düzenlemeye; hatalarını silmeye, düzeltmeye başladınız mı?
  • Çocuğunuzun üniversite kaydında evraklarını eksiksiz olsun diye kendiniz mi teslim edersiniz?
  • Çocuğunuzun iş başvurusuna katılır mısınız?

Cevaplarınız evetse şu anını garantiye aldık. Hayal kırıklığı, başarısızlıktan uzak bir hayatı ona sağladık. Ya ilerleyen zamanlarda kendi kadar özel ve biricik bir çocuk karşısına çıkarsa? Ya sizin olmadığınız bir yaşamda aksaklıklar, hatalar, kötü arkadaşlar, başarısızlıklarla karşılaşırsa?

HELİKOPTER EBEVENYLER NASIL ÇOCUKLAR YETİŞTİRİR?

Helikopter ebeveynler tarafından büyütülen çocuklar kendilerini ifade etmede, problem çözmede yetersizdirler. Kaygı ve yetersizlik duygusunu yoğun yaşarlar. Bağımlı kişilik özelliklerine sahiptirler, tek başlarına karar alamazlar. Başarısının ölçüleceği durumlarda karın ağrısı, baş ağrısı titreme gibi bedensel belirtiler görülür. Seçim yapmakta zorlanırlar. Depresyon, öfke, aksiyete yaşamaya yatkın, öz şefkat ve öz güveni düşük ya da narsist bireyler, ikili ilişkilerinde güven problemi yaşayan yetişkinlere dönüşecektir. Sorumluluk ve risk almaktan korkarlar.

Peki şöyle baksak bugüne?

  • Kötü not alırsa düzeltebilir, düşüp dizi kanarsa tekrar kabuk bağlar,
  • Arkadaşları ile problemler yaşayacak bu bir hayat provası çatışma çözmeyi öğrenmesi için fırsat olabilir,
  • Mükemmel olmasına gerek yok ben de mükemmel değilim. Mükemmeli aramak bizi yorar yaptıkları benim için yeterli,
  • Sevdiği mesleği yapması birinci olup TIP okuması kadar kıymetli,
  • Birey olmasına fırsat verirsem kendi kaygı ve korkularım da azalır,
  • Hata yapsa da onu severim yeniden doğruyu konuşuruz,
  • Onu sevgimden mahrum bırakmam, destekçisiyim hep yanındayım ama bu onun hayatı bunun da farkındayım,
  • Korumaya çalıştıkça zarar veriyor olabilirim, hatalarını, üzüntüsünü, sevincini, heyecanını benimle kolay bir şekilde paylaşmasını isterim,
  • Benim olamadığım mesleği olmak zorunda değil nerde ne yapıyor olursa onu keyifle yapması,
  • Kendini geliştirmesi için ona rehberlik edebilirim,
  • Mücadeleyi bırakmaması, umut etmesi, hayal kurması ve sağlıklı olması benim için yeter de artar bile…

Bu cümlelere geçiş yüklerimizi hafifletir, kaygımızı azaltır. Bunu kim için yapmalıyız? Hem kendimiz hem de çocuğumuz için… Çünkü dünya o korunaklı fanusun dışında verdiğimiz mücadelelerle bize bir yol çiziyor. Çok sarılalım, çok sevelim, kendi kendine yetebilen bağımsız bireyler yetiştirelim. Başka bir yazıda buluşmak dileğiyle…

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.