PDR’ YE ADANMIŞ HAYATLARDA ALANIMIZIN SEVİLEN AKADEMİSYENLERİNDEN DOÇ. DR. NURSEL TOPKAYA’ YI KONUK ETTİK

PDR’ YE ADANMIŞ HAYATLARDA ALANIMIZIN SEVİLEN AKADEMİSYENLERİNDEN DOÇ. DR. NURSEL TOPKAYA’ YI KONUK ETTİK

PDR Gazetesi’ nin PDR’ ye Adanmış Hayatlar Söyleşi köşesinde bu ayki konuğumuz, sadece akademisyen kimliği ile değil, mesleki mücadeledeki aktif rolü ile de tanıdığımız 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Nursel TOPKAYA oldu. Değerli hocamızla oldukça keyifli ve verimli bir söyleşi gerçekleştirdik. Do. Dr. Nursel TOPKAYA’ ya bizlere ayırdığı zaman için tekrar teşekkür ederiz. Söyleşinin sonunda değerli hocamızın kitap tavsiyeleri verdiği bölümü özellikle incelemenizi öneririz.

Söyleşimizin tamamını pdrgazetesi isimli YouTube kanalımızdan izleyebilir, ayrıca yazımızın sonundaki gömülü bağlantı üzerinden de görüntüleyebilirsiniz.

Söyleşimizden satır başları…

Mesleki Mücadeleyi Çok Seviyorum

 Psikolojik Danışman Merve Yavuz: Doçent Dr. Nursel Topkaya kimdir? Bize kendinizi nasıl tanıtırsınız hocam? 

Doç. Dr. Nursel Topkaya : Hem basit bir soru hem de çok zor bir soru. Ben kendimden bahsederken daha önceden hiç cevap vermediğim ve farklı biçimlerde cevap vermek istiyorum. Çok sık bana sorulan bir soru değil bu soru ama sizin de bildiğiniz gibi bu soruya cevap verirken ben bir kere doğallıktan bahsetmek geldi hemen aklıma. Ben doğal birisiyim olduğum gibi birisiyim. Bana çok sık öğrenci arkadaşlarım soruyor hocam siz gerçek misiniz ya da dışarda görenler hocam siz dersleriniz de de böyle misiniz, günlük hayatınızda da böyle misiniz gibi sorular geliyor bana. Ben sınıfta nasılsam, koridorda öyleyim. Koridorda nasılsam sosyal medyada öyleyim. Sosyal medyada nasılsam evde öyleyim. Ben olduğum gibi birisiyim bence. Hani bazen öğrencilerim bana bu geri bildirimi de verirler. Hocam sizin kadar egosuz bir insan görmedik falan derler. Yani sanırım ben egosuz da birisiyim. O ne demek bilmiyorum ama egosu olmayan birisiyim. Yani tabii ki az çok anlıyorum ne demek istediklerini… Galiba alışılmışın dışında bir hocayım. Çocuk ruhlu bir hocayım…

Doç. Dr. Nursel Topkaya

Öğrencilerimden Çok Şeyler Öğreniyorum

Psikolojik Danışman Gülsüm Turay : Benim en merek ettiğim soru şu: Sizce akademisyen olmanın en güzel yanı nedir? 

Doç. Dr. Nursel Topkaya : Bir kere bence akademisyen olmanın en güzel yanı öğrencilerle ilgili olan kısım. Öğrenci yetiştirme kısmı bence en güzel kısım. Bu duyguyu veya bu durumu tarif etmek gerçekten imkansız ama böyle tarlaya bir şey ekip, bir ağaç fidanı ekip sonra o fidanı bakıp büyütmek ve böyle hayatım boyunca ömrüm boyunca o ağacın gölgesinde dinlenmek ya da ağacın meyvelerinden yemek gibi bir şey bence öğrenci yetiştirme kısmı. Hem çok heyecan verici çünkü benim için bütün öğrenciler meslektaş gibi daha en başından ve herkes çok farklı,herkes biricik, herkesin hikayesi çok farklı. Öğrencilerle birlikteyken ben aslında hem onlara hocalık yapıyorum bir şeyler öğretiyorum ama kesinlikle onlardan da çok şey öğreniyorum. Benim için hayatla eş değer anlama da geliyor. Hayatın ta kendisi bu aynı zamanda. En büyük en önemli kısmı bu öğrenciler… 

Mesleki Mücadele Yaşam Tarzım

Psikolojik Danışman Muhammed Emin Şahin : Sizi sadece akademisyen kimliğinizle tanıyoruz ama bunu. dışında bir de mesleki mücadeledeki anlamında birçok yerde varsınız. Genel olarak üniversite hocalarımıza baktığımızda pek fazla göremiyoruz ya da aktif olmak istemiyorlar bilmiyorum. Farklı farklı sebepleri olabilir ama siz varsınız yanımızdasınız her zaman bu anlamda sizi  mesleki mücadelede ayakta tutan, bağlayan,   sizi aktif tutan şeyler nelerdir hocam? Neler söylemek istersiniz bu konuda. 

Doç. Dr. Nursel Topkaya : Mesleki mücadeyi bir kere çok seviyorum bunu söylemem gerekiyor. Yani hiç kimse bunu benden beklediği için yapmıyorum. Buna kendimi mecbur hissetmiyorum. Bu benim yaşam tarzım gibi bir şey öyle söyleyeyim. Hatta şunu da söyleyeyim bu çok komik ama bunu sadece yaşayanlar bilir. Hani ne kadar etkili oluyor ne kadar yararlı oluyor konusunda hiçbir fikrim yok bu yaptığımız çalışmaların. Bu konunun başka boyutları da var birazdan onlardan da bahsedeceğim. Ama mesela cumartesi diyelim en son etkinliğimizi yaptık dün de bir etkinlik yaptık mesela cumartesiden dün olan çarşamba gününe kadar geçen süreçte hayatımda bir boşluk hissediyorum. Ya diyorum Twitter a giriyorum etkinliğimiz de yok işte. Ya hani konuşacağımız bir şey yok, söyleyeceğimiz bir şey yok, isteyeceğimiz bir şey yok Allah’ ım ne kadar anlamsız bir hayat, gibi hissediyorum yani o kadar benim için günlük rutinin bir parçası….

YanıtlaYönlendir

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.