PDR Gazetesi

KARNELERİ NASIL DEĞERLENDİRMELİYİZ! VELİLER DİKKAT!

Yasemin ŞENGÖR

Uzman Psikolojik Danışman

Pandemi günlerinin ilk tam zamanlı yüzyüze eğitim dönemi tamamlandı. Öğrencilerimiz, 21 Ocak 2022 tarihi itibariyle ara tatile giriyor. 21 Ocak Cuma, klasik tabiriyle, karne günü. Karne psikolojisi ile neyi anlatmak istiyoruz? Karnedeki düşük notlara tepki verirken nelere dikkat etmeli? Her karne gününde olduğu gibi, bu dönemde de velilerimize bazı durumları hatırlatmakta fayda var.

Öncelikle karne neyi ifade eder? Karne, öğrencimizin derslerde gösterdiği ferformansa dair bize bilgi verir. Karneyi bir ölçme aracı olarak görüyorsak, neyi ölçtüğünün ayrımını iyi yapmalıyız. Karne, hiçbir zaman çocuğun ya da gencin hayattaki başarısının, zeka düzeyinin, kafasının çalışıp çalışmadığının ya da yeteneklerinin veya iyi bir yere gelip gelemeyeceğinin ölçütü değildir.

Karnede Tüm Sorumluluk Çocuğun Değildir

Aileler unutmamalıdır: karne, aynı zamanda aileye de aittir. Karnedeki notlar, çocuğun devamsızlık durumu, eğer varsa akademik ciddi bir yetersizlik, yalnızca çocuğun sorumluluğu değildir. Böyle bir durumda, aile de kendini değerlendirmeli. Karne, akademik olarak ciddi sorunlara işaret ediyorsa ailelerimiz ‘ben bu sorunun neresindeyim?’ sorusunu sormalı. Bunu yaparken ebeveynlerimiz,  kendilerine ya da birbirlerine karşı suçlayıcı, acımasız olmamalı. Karne üzerinden ailenin de sorumluluk aldığı  değerlendirmeleri, çocuğumuzun daha iyi olabilmesi, öğrenci olarak sorumluluklarını alabilmesi için araç haline getirmeliyiz.

Karne bir Amaç Değil Karne Araçtır

Karneler, tamamen bir başarı ya da başarısızlık belgesi olarak görülmemelidir.  Öncelikle karne, çocuğun bir dönemde göstermiş olduğu performans la sınırlandırılarak değerlendirilmelidir. Karne üzerinden çocuğunuzun;

• Kişiliğine ya da zeka düzeyine yönelik olumsuz bildirimde bulunmayınız,
• Çocuğunuza karşı ‘aptal’ ya da ‘beceriksiz’, ‘tembel’ gibi sıfatlar kullanmayınız,
• Çocuğunuzu karnedeki notlarını hedef alıp komşu çocuğuyla, sınıfın en iyisiyle kıyaslamayınız.

Karneyi Sakin Bir Aile Ortamında Beraber Değerlendirin

Karneyi, çocuğunuzun eksiklerini fark ederek bir sonraki dönem daha başarılı olması için araç olarak görün. Sakin bir aile ortamında ‘Bir dönemi geride bıraktın. Bu dönem elinden gelen çabayı gösterdiğine inanıyorum. Karneni beraber değerlendirelim mi?’ sorusunu sorarak işe başlayabilirsiniz. Karneyi değerlendirirken, ‘karnende tüm sorumluluk senin değil, aile olarak bizler de sorumluyuz. Sen karneni nasıl buldun? Bu konuda sana yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı?’ şeklinde empatik tepki vermeye lütfen dikkat edin.

Ayrıca karnede ortalamanın altında notlar olabilir. Bu durumlarda akademik olarak düşüklüğün nedenlerini çocukla birlikte araştırmak önemlidir. Mesela diğer derslere göre ortalamanın altında olan bir derse karşı çalışma isteksizliği, motivasyon kaybı olabilir mi? Ya da tüm derslerde düşük performansa sahip olan öğrenci, sayısal bir derste neden sınıf ortalamasının üzerinde not almış? Bu soruların yanıtları, öğrenci ile birlikte araştırılmalıdır.

Başarıyı Yüceltmemek de Çok Önemli

Karne dönemlerinde ailelerimiz sıklıkla çocuklarının taktir gibi başarı belgelerini paylaşıyorlar. Bu paylaşımların bazılarında heyecan düzeyi bir hayli yüksek de olabiliyor. Bu tür tutumaların öncelikle kendi çocuklarınız için bir anlamı olabileceğini lütfen gözardı etmeyiniz. Karnedeki notları için pahalı hediyeler alınan, karnesi tüm eş dost akrabaya gösterilen, ailelerin  sevinç ifade eden yorumlarıyla paylaşılan çocuğun gözünde,  başarı  bir araç olmaktan çıkar: aile içinde onaylanma ya da sevilme nedeni haline gelir.  Beklediğin başarıyı yakalayamamak, böyle bir öğrenci için  örseleyici olabilmektedir.

Sonuç olarak karne paylaşımları velilerimizin herhangi bir ihtiyacını karşılıyor olabilir. Bu tür paylaşımların nasristik boyutları, uzmanlarca dile getirilmektedir. Ailelerimiz, bu tür paylaşımlarda içten içe neyi hedeflediklerini iyi değerlendirmeli. Çocukların başarısı üzerinden onaylanma ihtiyacının karşılandığı durumlar, ebeveynler için bir uyarı olabilmektedir.

Çocuklara Tatillerini Zehir Etmeyelim

Çocuklarımız, hayattaki en büyük başarının her şeyden önce kitap okuyan, düşünen, üreten ve disiplinli, düzenli bir yaşama alışkanlığı olan bireyler olduğunu karneler üzerinden fark etmezler. Ama karne çocuklarımıza bunları öğretmiyor. Karne üzerinden verdiğimiz tepkiler de…  Karneyi sadece başarı performansının düşmesinde etki eden nedenleri ortaya koymak ve başarının nasıl yükseltilebileceğini planlamak için araç olarak görülmelidir.

Tatilde bolca dinlenmelerini, hobileri ile uğraşmalarını sağlamalıyız.  Günümüz rekabet ortamında ara tatillerin günde birkaç satlik çalışmayla konuların tekrarının yapılması için fırsat olarak görülmektedir. Ancak bu fırsatı değerlendirirken çocuklar, tatile girdiği dönemlerden zihnen yorulmuş olarak çıkmamalıdır!