TRAVMATİK BİR YAŞANTI OLARAK DEPREM

TRAVMATİK BİR YAŞANTI OLARAK DEPREM
Deprem, bireylerin gerek fiziksel gerek psikolojik sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olan ve yaşamı tehdit eden ciddi bir travmatik yaşantıdır. 24 Ocak’ ta 20.55 sularında merkez üssü Elazığ Sivrice olarak gerçekleşen 6.8 şiddetindeki deprem ile bir kere daha sarsıldık. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’ tan rahmet, kederli aileleri ve yakınlarına sabır diliyoruz. Deprem nedeniyle yaralanan vatandaşlarımızın biran önce sağlığına kavuşması en büyük temennimizdir.
Deprem anından itibaren gözlerimizin önüne serilen deprem bilançosuna göre;
Bin 521 binadan çoğunluğu eski binalar olmak üzere 76 bina tamamen yıkılmış, 645 binada ağır hasar meydana gelmiştir,
Sivrice Elazığ depremi nedeniyle ikisi deprem anında geçirdiği kalp krizi nedeniyle olmak üzere 39 yurttaşımız hayatını kaybederken, 1607 yurttaşımız yaralı olarak çeşitli hastanelerde tedavi altına alınmış, tedavisi tamamlanan 1516 vatandaşımız taburcu edilirken bazı yurttaşlarımızın tedavisinin sürdüğü bilgisi alınmıştır.
45 vatandaşımız enkaz altından kurtarılmış, depremden önemli derecede etkilenen bazı mahallelerde arama kurtarma çalışmaları sona ermiş, tarama faaliyetlerine geçilmiştir.
Türk PDR Derneği Psikososyal Çalışmalar ile Sahada
Ulusal düzeyde depremi bizzat yaşamış vatandaşlarımız, oldukça örseleyici bir yaşantı ile karşı karşıya kalmış bulunuyorlar. Bunun yanında depremin getirdiği örseleyici yaşantılara medya üzerinden tanıklık edenlerde de travma dolaylı biçimde gerçekleşmiştir. Bireyler üzerinde üzüntü, endişe, öfke, korku gibi duygusal sorunlara, olay anının sürekli biçimde zihinden geçirilmesine, uyku problemlerine ve bu problemlerin getirdiği strese yol açabildiği gibi ağır biçimde travma sonrası stres bozukluğuna da yol açabilmektedir. Bu etkilerin dereceleri bireylerde bireyin kişilik özelliklerine, geçmiş yaşantılarına, çevresel etmenlerine göre farklılıklar gösterebilmektedir.
Geçmiş afet deneyimleri ve hazırlanan raporlar; bireylerin fiziksel ihtiyaçları ve güvenliklerinin sağlanması kadar, doğal afet sonrasında psikolojik sağlıklarının da öncelenmesi gerektiğini gözler önüne sermektedir. Özellikle incinebilir grubun başını çektiği çocuklar üzerinde deprem gibi doğal afetler sonrasında psikososyal müdahale, hayati önem taşımaktadır.
Bunun bilincinde, başta incinebilir gruplar olmak üzere psikososyal kapsamda her zaman göreve hazır ve bu konuda hizmetiçi eğitimleri bulunan psikolojik danışmanlar, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği’ nin yaptığı açıklamalardan anlaşıldığı üzere, dernek öncülüğünde Sivrice Elazığ depreminden etkilenen afetzedelerin yanında yer almıştır. Türk PDR Derneği Elazığ temsilciliği ve Diyarbakır, Manisa Türk PDR Derneği şubeleri ile Türk PDR Derneği’ nin öğrenci yapılanması UPOY kapsamında oluşturulan ekipler, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya SELÇUK’ un bizzat içinde bulunduğu psikosposyal çalışmalarını özveri ile yürütmektedir.
Deprem bölgesinde görev yapan Türk PDR Derneği psikososyal ekiplerinin depremin yarattığı yas sürecinin geçmesinin ardından konuyla ilgili olarak çalışmalara dair bir rapor hazırlanmasının bundan sonra yapılacak psikososyal çalışmalara yol gösterici olacağı düşünülmektedir.