DUYARLIK ENGELİ

DUYARLILIK ENGELi

Psk. Dan. Rukye Bilgiç

IMG_0055Okul yıllarımı hatırlıyorum, istediğimiz bir konuda proje hazırlamamızı istemişlerdi. Ben de büyük bir heyecanla akşama kadar ‘ne yapabilirim’in üzerinde kafa yormuştum. İzlemiş olduğum bir yarışma programında kurulmuş bir oyun düzeneği ilgimi çekmişti. Bu bir hafıza oyunu için kurulan bir mekanizmaydı.Tıpkı hepimizin şu an kullandığı telefon klavyesi dizaynında ön yüzü çevirmeli… Bunu projem için kullanabilir miyim; derken… projemin konusu da belirlenmişti: Özel çocuklar için hem okumayı kolaylaştıracak hem de eğlenceli ve öğretici bir mekanizma oluşturacaktım…

Projemin kabulü ve işe yararlığına değinmeyeceğim, tabii. Bunlar kendimi toplumsal engeller yaşayan bireyler konusunda duyarlı olduğumu zannetmem için yeterli görünüyordu. Sonuçta özel çocukları düşünmüştüm ve bu proje için o kadar emek vermiştim değil mi? Ben de tıpkı sizin gibi düşündüm ve duyarlılık için soğuk bir materyalin yetmeyeceğini çok sonradan öğrendim!

Meslek hayatımın ilk deneyimini bir rehabilitasyon merkezinde çalışarak edindim. Açıkçası bir rehabilitasyon merkezinde sadece duyarlık amaçlı değil aynı zamanda ilerde yapmayı planladığım akademik çalışmalarıma veri sağlayacağı için görev yapmak istemiştim. İşte tüm bu klişe ve soğuk duyarlılıklar, oradaki yetersizliği olan çocuklarla eriyip gitmişti. Onları görmenin, duymanın ve hissetmenin çok daha canlı ve sıcak olduğunu fark ettim. Onlara hissettireceğimiz sevgi ve merhametin, onlar için işlerine yarayacağı soğuk bir materyalden çok daha fazla olduğunu deneyimlemiştim. Anlayabilmek, anladığını aktarabilmek ve sevebilmek; toplumdan izole edilmeye hazır olan özel çocuklarımız ve özel insanlarımız için ütopik kavramlar olmamalıdır.

Engel, özel bireylerin yetersizliklerini değil; bizim toplum olarak onların yapabileceklerinin önüne koyduğumuz olumsuzluğun adıdır. Bunları niye söylüyorum çünkü hâlâ birbirimizi anlamadığımız gibi özel bireylere de her fırsatta engeller oluşturmaya devam ettiğimizi düşünüyorum. Empati ve koşulsuz kabulle onları anlamalı, kolaylıklar sağlamalı ve sevmeliyiz. Toplum olarak bize düşen sorumluluklar da bunlar olmalı. Ayrıca daha az kısıtlayıcı bir ortamda kendilerini tanıyıp gerçekleştirebilecek fırsatlar sunabilmeliyiz…

Unutmamız gerekense, engeller zihinde var olduğu sürece engeldir!

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.